Kitap Yorumu: ''Dönüşüm'' Franz Kafka

06.04.2016 23:37:12
1056
OKUNMA
İbrahim Ateş
Antalya / Muratpaşa
Akdeniz Üniversitesi

Sevdiği ailesi için insanlık dışı çalışan ve çalıştırılan bir adamın, gerçekten de insan dışı bir varlığa 'dönüşüm'ünü konu alan eserinde Kafka, insan doğasının can acıtıcı gerçeklerini açığa çıkarırken, bireyin yaşamına aile dinamiklerinin nasıl da kaçınılmaz şekilde damgasını vurduğuna işaret ediyor. 

 

Babasının iflası ve müdüründen borç alması sonucu, söz konusu borcu ödeyebilmek için hoşlanmadığı işte -pazarlamacılık- çalışmak zorunda kalan Gregor Samsa'nın sırtındaki yükün ağırlığı yalnızca çalışma koşullarının güçlüğünden değil, aynı zamanda dört kişilik ailesinde çalışabilecek durumda olan tek insan olmasından kaynaklanmaktadır. Yaşamın yükü altında ezilen Gregor bir sabah uyandığında kendisini bir böceğe dönüşmüş olarak bulur. Böcek zihninde bile, işe geç kalmış olmasının korkusu böcekleşmesinin şaşkınlığına baskındır. Oysa, böcek Gregor dört duvar arasında yaşamaya mahkum olacaktır. Önceleri olup bitenin yalnızca bir değişim (eğer durum böyleyse Gregor bir süre sonra eski haline geri dönebilecektir) olduğu umuduyla hareket eden diğer aile bireyleri, zamanla gerçekleşen olayın geri dönüşsüz olduğunu anlayacak ve Gregor için trajedi başlayacaktır.

 

İnsanoğlunun yıkıcı ve saldırgan doğasının sınır tanımazlığına, son derece sinsi bir yöntem kullandığına, yıkıcılığını ve saldırganlığını kolayca en yakınındaki nesnelere uyguladığına tanık oluyoruz. İnsanın yapıcı ve uysal bir varlık olduğu yönündeki söylemleri sık işitiriz, ancak bunun bir tesbit değil bir istek olduğunu, bir başka deyişle bir gerçeklik değil bir ideal olduğunu biliriz.

          

Kendisinin maruz kaldığı zorba baba figüründen -büyük olasılıkla- koruduğu ve hatta onca yokluğa karşın konservatuvara göndermeyi planladığı kızkardeşi Grete'nin, tutumunda zamanla gerçekleşen 'dönüşüm' Gregor'un canını fazlasıyla yakmış olmalı. İflas ettikten sonra çalışmayı tamamen bırakan, çalışamayacak durumda görünen yaşlı babanın, dönüşüm sonrası, acımasız ve zorba davranışları, Gregor'a "böcek" gibi davranması ve zorunluluk durumunda pekala çalışabilmesi şaşırtıcı. Kendi bedeninden kopan bir parça olan ve bu nedenle annesi için eşsiz olması beklenen Gregor ile olan etkileşiminde annesi o kadar edilgen ki, okurda kızgınlık ve hayalkırıklığı duyguları uyandırıyor.

 

Gregor Samsa uzun süre tekdüze odasında yaşadıktan sonra, odasındaki eşyaların dışarı çıkarılması, odasının boşaltılması konusu gündeme geliyor. Başlangıçta odada daha rahat  hareket etmesi için girişilen bu eylem, aile bireylerinde Gregor'un insanlığı tamamen unutacağı kaygısı yaratıyor. Aslında, Gregor da kendince buna karşı durmaya çalışıyor. Kızkardeşi Grete bu noktada odanın boşaltıması yönünde diretiyor. Bu meydan okuma Gregor için mi, Gregor'a karşı mı? Bunu yorumlamak zor.

           

Gregor hangi nedenlerle bir böceğe dönüşür? Bu soruya birçok farklı yanıt verilebilir. Ağır strese insanların birtakım savunmalarla karşılık verdiğini biliyoruz. Aşırı çalışan, isteklerini gerçekleştiremeyen, dürtülerini doyuramayan kişi isteklerini ve dürtülerini bir süre bastırdıktan, erteledikten sonra artık karşı koyamaz hale gelecektir. İsteklerini dolaysız gerçekleştirmesi, dürtülerini dolaysız doyurması artık zihnine tamamen yerleşen 'acımasız baba figürü' nedeniyle olanaksızdır. Bu nedenle, dolaylı bir yol izlenerek ağır stresle başedilir. Peki, Gregor hastalansa, hasta olsa daha akla yatkın bir çözüm olmaz mıydı? Olurdu, ancak buna ne Gregor'un suçluluk duyguları, ne de çalıştığı şirketin doktoru izin verirdi. Sonuçta, bir böceğe dönüşen Gregor'u işe gitmediği için ne babası, ne müdürü, ne de kendisi suçlayabilirdi.

           

Böceğe dönüşüm  bir başka şekilde de açıklanabilir. Tıpkı Sigmund Freud'un öne sürdüğü 'suçluluk bilincinden  suç işleyenler' yaklaşımındaki nedensellik bağı kurulabilir. Sözkonusu yaklaşımla Freud, suç işleyen insanların önemli motivasyonlarından birisinin de, bilinç dışı suçluluk duygularını bilinçli, somut hale getirme gereksinimi olduğunu söyler. Kısacası, suçluluk duyguları nedeniyle suç işlenir. Benzer şekilde, böcek gibi hisseden Gregor böcekleşir.

           

Baba Samsa'nın elma fırlatarak oğul Samsa'yı sırtından yaralaması konusu üzerinde enikonu fikir yürütmeyi ve tartışmayı hak ediyor. Elma fırlatılarak yaralanma anı, Gregor'un aileden kovulma anı hissiyatı uyandırıyor okurda. Yasak meyve olan elmayı yiyen Adem ile Havva'nın cennetten kovulması gibi, babasının fırlattığı elmayı sırtına "yiyen" Gregor da aileden kovulmuştur. Adem'le Havva'nın kovulması insanlığın başlangıcıdır. Gregor Samsa içinse kovulma belki de insanca yaşamın başlangıcı olacaktır. Diğer yandan, yasak meyve elmanın cinselliği sembolize ettiğini de biliyoruz. En güçlü ve en eski toplumsal tabulardan birisi olan ensest (aile bireyleri arasında ya da yakın ilişki içindeki bireyler arasında cinsel ilişki) ile yasak meyve elmayı ilişkilendirmek güç değil. Dolayısıyla, baba Samsa ile kızı Grete arasında ensest olasılığı da zihinleri kurcalıyor. Ancak, bu yönde somut delillere rastlamıyoruz.   

           

Yaşanan trajediye karşın, dünyanın dönmeye devam ettiğini, aile dinamiklerinin işlediğini ve Samsa'ların Grete ile oyunu sürdüreceklerini görüyoruz. Aslında, Grete'nin görevi yalnızca vekaleten yürüttüğünü ve kısa bir zaman diliminde Samsa ailesinin çalışkan ve zengin damadına devredeceğini kestirmek için kahin olmaya gerek yok.

          

41 yaşında yaşama veda eden Franz Kafka ile bitirelim: "Yaşam, daha başında kaybedilmiş bir savaştır."

 

Dr. İbrahim Ateş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER İÇERİKLER


YORUMLAR