Suskun Oda

Bazen duruyorum pili bitmiş bir saat misali, Ebedi değil duruşum...

02.01.2016 00:14:14
344
OKUNMA
Şükrü Turan Ergün
Aydın / Aydın
Dumlupınar Üniversitesi

SUSKUN ODA

Bazen duruyorum pili bitmiş bir saat misali…

Ebedi değil duruşum!

Anılarımın dakikalara ne kadar müsadesi varsa,

O kadar benim duruşum…

Aklımın durduğu o an kalbim konuşur,

Kimi bir tebessümle ağırlar ilerleyen dakikayı,

Kimi gözümde bir yaş,

Solumda bir duvar,

Sağımda boşluk,

Yakın ama uzaklara dalıyoruz,

Tavan gökyüzü gibi geliyor bana,

Beyaz ama rengarenk hatıralar görüyorum,

Orda gülüşler çınlatıyor kulaklarımı…

 

Sağıma hiç dönmüyorum bile,

Olaki gözümdeki yaşı ya gören olsa?

İşte o vakit düşerim boşluktan.

Ben hep soluma dönüyorum,

Oysa ağlasamda gülsemde,

Ne güzel bakıyor bana,

Dünyevi bir duvar işte ne beklersin…

Alışkındım duvarlara, susmalara,

Gülsemde bir duvar,

Ağlasamda, konuşsamda, sövsemde,

Taştan bir duvar…

Biliyor musun?

Benim sol tarafım duvar,

Ama sol yanımdaki daha duvar,

Sol yanımdaki taştan.

Güldüm anlamadı,

Ağladım yine anlamadı,

Sövdüm, saydım, hayır!

Sevdim yine anlamadı,

Belki de anlamak istemedi.

Taş kalpten medet ummaya kaldıysa işimiz,

Taştan duvarlara pili bitmiş saat olmayı yeğlerim.

Bu yüzden anılara bıraktım dakikalarımı,

Özlemim seni geçe duruyor saatim,

Ve başlıyor kalbim konuşmaya,

Önce beyaz tavana anlatıyor,

Gülüyor kulaklarım şenleniyor,

Soluna dönüp başlıyor ağlamaya…

Sağım yine boşluk,

Kimse görmesin belli mi olur,

Özlemim beni geçerse,

Belki de sen gelirsin…

 

Yazan: Özge Topçu

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER İÇERİKLER


YORUMLAR