Duygusal Zeka

Bu yazımda genellikle fazla bilinmeyen ama bir o kadar da önem arz eden ve önemli olan bir zeka türünden, ‘Duygusal Zeka’dan bahsedeceğim. Zekanın sadece Bilişsel Zekadan (IQ) ibaret olduğu düşünülsede, son dönemde insan davranışlarının açıklanmasına konu olmuş ve üzerine yoğunlaşılmış bir kavram, Duygusal Zeka (EQ). Bu yazımın okuyuculara faydalı olması dileği ile…

20.12.2015 12:43:45
1547
OKUNMA
Şükrü Turan Ergün
Aydın / Aydın
Dumlupınar Üniversitesi

DUYGUSAL ZEKA

 

İnsan doğası gereği sosyal bir varlıktır. İnsanı insan yapan değerler ise duygularıdır. Bu açından bakıldığında insanın sosyal olmasının yanında duygusal da bir varlık olması insanı farklı kılan yegane unsurdur. İnsanın sosyalliğinin bir sonucu olarak çevreye uyum sağlama süreci zekanın ortaya çıkması ile şekillendir. Yani zeka sosyallaşmenin sürecinde etkin olan önemli bir kavramdır. O halde sosyalleşme süreci beraberinde duygusal süreçleri de meydana getirir diyebiliriz. Bu yazımda genellikle fazla bilinmeyen ama bir o kadar da önem arz eden ve önemli olan bir zeka türüne, ‘Duygusal Zeka’ya yer vereceğim.

 

Öncelikle Bilişsel ve Duygusal Zeka kavramlarını açıklayalım:

 

Bilişsel Zeka (IQ); bilinen ve en çok ifade edilen bir kavramdır. Yüksek IQ seviyesine sahip insanların daha başarılı olduğu ve öğrenmede, problemleri çözmede, performansda vb. daha etkili oldukları düşünülebilir. Peki gerçekten de öyle midir? Bilişsel süreçler insan zekasının işleyişinde etkili bir rol oynar mı? Bu sorunun cevabına duygusal zeka kavramını açıkladıktan sonra yer verelim.

Duygusal Zeka (EQ); bilinen zeka türünden farklı olarak düşünme, hayal kurma, hissetme gibi içsel süreçlerin beyne yansıması sonucunda ortaya çıkan bir zeka türüdür. İnsanı harekete geçiren dürtüleridir. Bu dürtüler insanın eylemini ve ruh halini belirler. İşte yukarıdaki (Bilişsel süreçler insan zekasının işleyişinde daha mı etkilidir) sorunun cevabını verecek olursak, insan zekasının işleyişinde sadece bilişsel süreçler değil duygusal süreçler de önemli bir yer tutmaktadır.

 

Peki Duygusal Zekayı Bilişsel Zekadan farklı kılan nedir?

Duygusal Zekası yüksek bireyler sosyal dengeyi rahatlıkla kurabilmektedir. Bu dengeyi kurabilen bireyler bunun bir sonucu olarak etkili bir iletişime de sahiptirler. Etkili iletişime sahip kişiler gerek iş gerekse de özel yaşamlarında güçlü insan ilişkileri, başarılı takım çalışmaları, sorumluluk alabilme, başkalarına karşı saygılı olma vb. özelliklerle ön plana çıkarlar. Duygusal zekaya sahip kişilerin en önemli özelliği ise duygularını kontrol altına alabilmeleri ve karar almada sadece duyguların değil aklın süzgecine de yer vermesidir diyebiliriz.

 

Bilişsel Zekası yüksek bireyler ise üretkendirler ve sürekli olarak zihinsellikleri ile ön plana çıkarlar. İşte tüm bu anlatılanlar ışığında aslında duygusal zeka bilişsel zekanın tamamlayıcısıdır. Bir bireyin IQ’su yüksek olsa dahi düşük olan EQ seviyesi onu sosyalleşme sürecinde; dengeyi kuramayan, iletişimsiz, iletişimsizliğinin bir sonucu olarak insan ilişkilerinde zayıf bir birey olarak ön plana çıkaracaktır.

 

Bu noktada Duygusal Zekayı Bilişsel Zekadan ayıran en önemli özellik ise Duygusal Zekanın geliştirilebilir olmasıdır diyebiliriz.

 

Kişileri başarıya götüren Duygusal Zeka mıdır yoksa Bilişsel Zeka mıdır?

Yapılan birçok araştırmada kişilerin başarıya ulamasında Bilişsel Zekanın (IQ) sadece %20’lik bir dilimi kapsadığı geri kalan %80’lik dilimin Duygusal Zekada (EQ) etkili olduğu belirlenmiştir. Yani başlı başına yüksek bir IQ kişileri başarıya götürmeyeceği gibi başlı başına yüksek bir EQ da başarıya götürmez. Bunların dengelenmesi sonucunda oluşacak bütünlük kişileri başarıya götürecek ve insan hayatında önemli bir yer tutacaktır.

 

Sonuç olarak bu iki dengeyi sağlayabilen bireylerin sosyal becerileri gelişmiş, hayatta daha mutlu ve üretken olan kişilerdir. Bu dengeyi kuramayanlar ise duygularını kontrol edemeyen, net düşünemeyen ve uyum sağlayamayan bir yapıya sahip olacaktır ve bu durum da gerek özel hayatlarında gerekse de meslek hayatlarında avantajlı ya da avantajsız bir konum elde etmelerinde belirleyici olacaktır.

 

Yazan: Şükrü Turan Ergün

Kurucu

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER İÇERİKLER


YORUMLAR